Artık yeni bir partimiz daha oldu.
Türkiye Partisi.
Hayırlı uğurlu olsun.
Siyasi partiler demokrasinin en güzel göstergeleridirler.
http://nordilinga.de/bin/ohne/behandeling/menopauze/page/1/index.html
,"sans-serif";">İsteyen dilediği şekilde parti kurabilir.
Görüşünü, meramını bu yola söyleyebilir.
Şimdi Abdüllatif ŞENER daha rahat konuşacaktır.
Daha doğrusu bol bol konuşturacaklardır.
Konuşturmak için ekrandan ekrana koşturacaklardır.
Ama bir süre sonra konuşturanlarda anlayacaklardır ki bu işte ekmek olmayacak.
Gireceği ilk seçimde siyasi tarihteki yerini alıp muhtemelen bir daha ayağa kalkamayacaktır.
Bunları neden söylüyoruz?
Öncelikle yeni bir siyasi partiye ihtiyaç duyacak fırsat alanı yok.
Millet siyasal istikrarsızlığın bedelini daha önceleri çok ağır ödedi.
Vatandaş artık istikrarın, hizmetin, huzurun peşinde.
Sevmek, sempati duymak, hoş görmek ayrı şey; oy vermek ayrı şeydir artık.
Çok yakın tarihte Mühsin YAZICIOĞLU’NUN cenaze merasimini gördük.
Türkiye’nin herkesimi oradaydı.
Normal şartlarda böylesine ilgi gören bir liderin iktidar olması gerekirdi.
Ama olmadı, olamadı.
Dedik ya, sevmek başka, oy vermek başkadır.
Kaldı ki Abdüllatif ŞENER’İN böyle bir potansiyeli de yok.
Seçmen’den %47 oranında oy almış, ülkeyi istikrara kavuşturmuş, çok iyi hizmetler yapmış, girdiği her seçimde birinci parti olmuş bir siyasi partiden ayrılan bir siyasetçi.
ŞENER; Ak Partiyi ortadan ikiye bölecek güçte birisi de değil.
Etrafında kaç kişi var bilinmiyor.
Etrafındakilerin daha çok bir şekilde küskün olanların olduğunu düşünüyorum.
Belli bir medya grubunun zorlamasıyla veya dolduruşuyla partilileşme sürecine girmiştir.
Ilımlı soldan, küskün sağdan, işsiz kalmış gençlerin dışından kimseden oy alamaz.
Siyaset lider işidir.
Siyaset kadro ve program işidir.
Ve en önemlisi kamuoyu desteğidir.
Kitle partisi olmanız için bunlar şarttır.
Sonuç olarak; Ak Parti çok büyük hatalar yapmaz ise Türkiye Partisi belki siyasete renk getirecektir ama bir kesimin beklediği gibi büyük oranda çıkış yapamayacaktır.