ADALET YÜRÜYÜŞÜ VE SİYASET

09/07/2017 | Doç. Dr. Ahmet TAN | 157


Öncelikle Kemal Kılıçdaroğlu'nu kutlayalım.
69 yaşında bir insanın hiç ara vermeden 24 gün boyunca 432 km yol yürümesi kolay bir iş değildir. Kişisel performans olarak takdire şayandır.
İkinci kutlama da güvenlik güçlerine.
24 gün boyunca onlar da iyi bir iş çıkardılar. Hiç bir taşkınlığın çıkmasına izin vermediler.
Bu yürüyüşün siyasete yansıması nasıl olur?
Kanaatimce siyasete çok büyük bir etkisi olmayacaktır.
En önemli sonucu Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığını sağlamlaştırmıştır ama şimdilik.
Adalet yürüyüşünün beklenen etkiyi gösterebilmesi biraz da ak partinin, dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan'ın referandum sonrası beklenilen değişikliklere bağlıdır.
Eğer ortam biraz yumuşatılır, gerginlikler azaltılabilirse bu yürüyüş boşa çıkabilir.
Şu hususu gözardı etmemek gerek; politik pazarda fırsat alanları oluşmaya başladı.
Hükümetin 15 Temmuz sürecinin yönetilmesinde kamuoyu vicdanını zedeleyici kararların alınması hususunda çok dikkatli davranması gerekiyor. İlkesel bazda yargı ve bürokrasi çok titiz çalışması sağlanmalıdır.
Malum yürüyüşün ana teması adaletti.
Hükümet;?bu konuda toplumu rahatlatıcı adımlar atmalıdır. Daha kucaklayıcı olmalıdır. Siyasette gönül dili önplana çıkmalıdır. Toplum olarak çok gerildik. Çok yıprandık. Bu stresin azaltılması konusunda yapılabilecek iş ve işlemler daha fazla ertelenmemelidir.
Bunlar yapılmadığı takdirde adalet talep eden kesimlere fırsat verilmiş olacaktır.
Ve bu fırsatlar değerlendirildiği takdirde de siyasette hesapta olmayan sonuçlar ortaya çıkabilecektir.
2019 yılına daha çok var ama referandum ile birlikte Türkiye yeni bir döneme girmiştir. Bir tarafta evet cephesi, diğer tarafta hayır cephesi. Aradaki oy farkı da çok azdır.
Dolayısıyla bundan sonra tarafların uyumu veya tarafların uyumsuzluğu siyasetin geleceğini belirleyecektir.
Toplumu iyi okuyabilen, toplumun hassasiyet lerini görebilen ve bunlara göre pozisyon alabilen hangi taraf olursa olsun yeni süreçte kazançlı çıkacaktır.
Spor tabiriyle az hata yapan kazanacaktır.
Sonuç olarak evet tarafı bu adalet yürüyüşünü asla küçümsememelidir.
Demokratik kültür bu yürüyüşten bazı sonuçlar çıkartılmasını gerektirir.
Hiçbir şey olmamış gibi davranılırsa yazık olur.

  •  
  • >