Aldığı oyu asla beğenmiyor.
- En küçük bir oy kaybını bile büyük mesele ediyor.
- Seçimden sonra “nerede hata yaptık” sorusuna yanıt arıyor.
- Her iki kişiden birinin oyunu aldığı halde “Acaba şımardık mı? Acaba halktan uzaklaştık mı?” sorularını soruyor.
- Siyasetin tek ve en etkili tılsımının oy olduğunu biliyor.
- Seferberlik halini
, seçimin hemen ertesinde başlatıyor.
- Martta yapılacak yerel seçime sanki yarın yapılacakmış gibi şimdiden hazırlanıyor.
*
CHP KAYBEDİYOR... ÇÜNKÜ:
- Aldığı oyu hep beğeniyor ve hep kabulleniyor.
- En büyük oy kayıplarını bile hiç mesele etmiyor.
- “Nerede hata yaptık” sorusunu sormaya bile tenezzül etmiyor.
- “Acaba neyi doğru yapamadık? Acaba halk bize neden oy vermedi” türü soruları sormak aklının ucundan bile geçmiyor.
- Siyasette oyun öneminin hâlâ farkına varabilmiş değil.
- Seferberlik başlatmak, ancak seçime bir ay kala aklına geliyor.
- Sanki martta yerel seçim falan yapılmayacakmış gibi davranıyor.
CHP’NİN İÇİNİN MUTLAKA KARIŞMASI GEREKİYOR!
EĞER CHP’nin içi karışmazsa...
Her şey aynı kalır.
*
Eğer CHP’de her şey aynı kalırsa...
Yine aynı neticeyi alır.
*
Eğer CHP, yine aynı neticeyi alırsa...
Partide karışacak bir iç bile kalmaz.
*
İşte bu nedenle...
CHP’nin içinin mutlaka ve hemen karışması şart!
ALLAH HİÇ KİMSEYİ...
ALLAH hiç kimseyi...
Ama hiç kimseyi...
CHP’nin aldığı yüzde 22’yi alabildiğine büyütmek
, buna mukabil Muharrem İnce’nin aldığı yüzde 30’u da alabildiğine küçültmek zorunda kalan...
CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan’ın durumuna düşürmesin.
(Ahmet Hakan Coşkun-Hürriyet Gazetesi)