Başlangıçta yazının başlığını “Kılıçdaroğlu'nun çocukları” olarak düşünmüştüm. Başka noktalara da temas etmeyi düşündüğüm için değiştirme kararı aldım.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmayı baştan sona dinledim...
Koca koca vekiller her hafta aynı tiyatroyu izlemekten sıkılmıyorlar mı, ortalama bir insan zekasıyla bile alay edilmesi olarak gördüğüm bu konuşmalar karşısında neler düşünüyorlar merak ediyorum.
CHP lideri dün grup toplantısında yaklaşık 1 saat konuştu. Konuşmanın yüzde 95'ini Gezi Parkı olaylarına ayırdı. Başbakan Erdoğan'a 23 kez diktatör dedi.
Bir seçmenin CHP'ye neden oy vermesi gerektiğine işaret olabilecek tek bir mesaj üretemedi. “Neden CHP?” sorusuna cevap teşkil edilebilecek tek bir noktaya temas edemedi.
Gezi Parkı olaylarında güvenliği sağlama konusunda bir kamu çalışanı olarak polisin verdiği mücadeleye zerre kadar temas etmediği gibi, onlara hakaret etti, hatta daha ileri gitti tehdit etti. Bir gün bunların hesabı sorulur diyerek gözdağı verdi.
Gezi Parkı protestoları 81 kentin 79'unda yapıldı. Yaklaşık 2.5 milyon insan katıldı. 5 bine yakın eylemci “şüpheli” konumunda gözaltına alınırken, 600'den fazla polis yaralandı.
240 polis aracı, 45 ambulans eylemcilerin tahrip etmesiyle pert oldu. 58 kamu binası, 68 MOBESE kamerası ve 337 işyeri tahrip edildi. 90belediye otobüsü, 214 özel araç kullanılamaz hale geldi. 140 milyon liralık zarar oluştu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında bunlara sebep olan teröristleri, militanları, aşırı uçları istisna tutmadı. “Demokratik tepkileri saygıyla karşılıyoruz ama, yakıp yıkmak kimseye yakışmaz ve tasvip edilmez” demedi... İstisnasız hepsinin alınlarından tek tek öptüğünü söyledi. Üstelik, “Bu 90'lı kuşak var ya, o kadar büyük bir yaramazlık yaptı ki kullandığı mizahla o diktatöre diz çöktürdü” dedi.
Kamu malına verilen onca zarar demek bir mizah güzelliğinde görünüyor Sayın Kılıçdaroğlu'na... (Konuşmanın tamamını buradanokuyabilirsiniz)
Kılıçdaroğlu konuşmasında, esnafa, olayların maddi manevi mağdur vatandaşlara geçmiş olsun bile demedi. Varsa yoksa polise yüklendi...
Tüm siyasi yatırımını ve bu çaptaki takdir duygularını vatandaşın malını mülkünü yakıp yıkanlara ayırması, onları kutsaması, buna karşılık ülkenin polisine düşman askeri muamelesi yapması bir ana muhalefet partisi liderine yakışmadı.
Kim başbakan olamaz?
Defalarca “yalancıdan başbakan olmaz” dedi. Aklıma haklı olarak, “Acaba Kılıçdaroğlu bundan dolayı mı başbakan olamıyor” sorusu geldi.
İktidara gelebilmesi için kitle partisi olması gereken ve her seçmen kesiminden oy alma ihtiyacı olan bir partinin genel başkanı nasıl olur da ülkenin en uç marjinal gruplarının eylemlerini, yakıp yıkmalarını kutsar, onlara bel bağlar, inanmak güç...
Başbakan Erdoğan, “Allahım, Kemal Kılıçdaroğlu'nu CHP'nin başından eksik etme” şeklinde dua ediyor mudur bilemem...
Ama bilinen birşey varsa, Kılıçdaroğlu CHP'nin başında kaldığı sürece, AK Parti tek miting yapmadan girdiği her seçimde iktidar olur.
Eylemlerin daha ilk başladığı günlerde, “Muhalefeti kıskandıran tablo…” başlıklı bir yazı kaleme almış, “AK Parti iktidara geldiğinden bu yana yokluğu derinden hissedilen muhalefet boşluğunu Taksim Gezi Parkı eylemcileri 3 günde doldurdu” yazmıştık.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, muhalefetin harekete geçiremediği kitleleri kimlerin harekete geçirdiğine kafa yoracağına ve kendi muhalefet anlayışını sorgulayacağına, yine olan biteni anlamamış görünüyor.
Gezi Parkı eylemcilerinden “kahraman” üretmeye çıkarmaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı eylemcileri kadar kalabalık toplayamayacağını inanıyor olmalı ki, AK Parti ve MHP miting yapıp meydanları dolduruyor ama, CHP miting yapmaya cesaret bile edemiyor.
Haber kanallarının nerede ise tamamı AK Parti, CHP ve MHP'nin grup toplantılarındaki konuşmalarını baştan sona canlı veriyor.
Parasal değerle ölçülse, yaklaşık 1 saat süren bu konuşmaların en az 10 kanal tarafından yayınlanması için yaklaşık 2-3 milyon TL (eski parayla 2 trilyon TL ) ödeme yapmak gerekir.... Liderler bu kadar değerli saatleri anlamsız ve içeriksiz konuşmalarla heba ediyorlar... Hele ki muhalefet, kendilerine neden oy verilmesi gerektiği konusunda tek bir mesaj üretemiyor.
Sözü uzatmaya gerek yok...
CHP'nin web sayfasındaki yer aldığı şekliyle, CHP lideri dünkü konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı; “Bu gençlerin hepsine selamlarımı, saygılarımı sundum. Güzel günleri gençlerle yakalayacağız. Onlar bizim onurumuz, onlarla gurur duyuyoruz. Onları yetiştiren annelerin ellerinden öpüyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)”
Nikah töreninde gelin ve damada “çapulcu yetiştirin” tavsiyesinde bulunan bir lidere de ancak
, ülke sokaklarında terör estiren militanlar için yukarıdaki sözleri söylemek yakışık kalırdı... Yazık...
(Prof. Dr. Osman Özsoy)