BİR MÜSLÜMAN ÜLKEDEN NE BEKLENİR Kİ

07/08/2014 | Doç. Dr. Ahmet TAN | 154


Nerden başlayacağımı hakikaten bilmiyorum.

Kelimeler boğazda düğümleniyor.

İnsanın tüyleri diken diken oluyor.

Patavatsızlık mı diyeyim, basiretsizlik mi diyeyim, çapsızlık mı, kıskançlık mı, körlük mü diyeyim?

Meraklı bir izleyici olarak programı canlı yayında izliyordum.

Ama Türkiye’nin en önemli ulusal kanalların birinde bu kadar “seviyesiz” bir programın gerçekleştirilmesi karşısında şaşkındım.

Yine yeni bir hakaret seansı programıyla karşı karşıyaydım.

Daha fazla dayanamadım ve kanalı değiştirdim.

Kanalı değiştirdikten sonra demek ki hakaret seansına devam edilmiş olmalı ki son birkaç gündür bu konuyu konuşuyoruz.

“Bir Müslüman ülkeden ne beklenir ki?”

Bu çok ilginç bir cümle.

Üzerinde günlerce

 

, aylarca konuşulmaya değer.

Bizim siyasetin çıkmazı da herhalde burada yatıyor!

Metodolojimiz ne yazık ki yok veya eksik.

Metodolojisi sağlam siyaset yapamıyoruz.

Diyanet İşleri Başkanlığımızın TÜİK’E yaptırdığı araştırma raporunu okurken ayni şeyi söylemiştim.

Bu ülkenin gerçeklerini görmek için siyasetçilerimizin, sosyologlarımızın, akademisyenlerimizin bu raporu mutlaka okumalarını önermiştim.

Türkiye’nin bir kesimi kafasına maalesef kuma gömmüş hiçbir şey görmüyor veya görmek istemiyor.

…….

Türkiye’de olup bitenlerin doğruluğu veya yanlışlığı, haklılığı veya haksızlığıyla ilgilenmiyorum.

İlgilendiğim taraf fikrinizin, düşüncenizin, tezlerinizin halktaki karşılığıdır.

Siyaseti güçlü kılan halktır!

Halkı ikna ettiğiniz oranda güçlüsünüz.

Karşınızda “sıradan” bir halk yok artık beyler, görün lütfen.

On iki yıldır her türlü hakareti yaptınız, yapmaya devam ediyorsunuz.

On iki yılda girdiğiniz tüm seçimleri kaybettiniz!

Biraz soğukkanlı olunuz.

Halkı hor görmeyiniz.

Bu halkı anlamaya tanımaya çalışınız.

Bu hakaret seanslarını bırakırsanız yavaş yavaş güçlendiğinizi, yavaş yavaş bir şeylerin değiştiğini göreceksiniz.

Çamurda siyaseti bırakın artık.

Pozitif siyaset yapın.

İşin mutfağına dönün artık, her şey orada bitiyor!

Tercih sizin.

Dönmezseniz ne olur?

O zaman ben de size böyle seslenirim;

“Sizden de ancak bu beklenir”!

  •  
  • >