Ayten Görgün, Çamurda Dans adlı kitabında aynen şöyle der; “Biliyoruz ki, gerek negatif gerekse pozitif olsun, yapılan tüm politik reklamlar seçmenin oyunu kapıp, adayın seçim sandıklarından iktidar çıkabilmesini hedefler. Oysa “negatif” öyle bir kavram ki, kantarın topuzu iyi ayarlanmadığında karnaval havasında geçen bir seçim kampanyası bir anda cenaze merasimine dönüşebilir. Negatif politik reklamlar hem süvari kılıcıdır hem de kasap satırıdır. Ne kadar ustalıkla da kullanılsa unutulmaması gereken kılıcın da satırın da uçlarının sivri olduğudur. Bu özelliği ile negatif politik reklamlar birer saatli bomba gibidirler. Bumerang etkisi yapıp reklam yapanı vurabilirler”.
Yıllardır dillendirmeye çalıştığım konu aslında tam da bu.
Özellikle CHP’li seçmenler “niye sürekli CHP’ye yükleniyorsun” diye bana hep sitem ederler.
CHP’nin girdiği yolun doğru veya yanlış olduğunu ben bilemem.
Bildiğim şudur; CHP, negatif politik reklamın dozajını maalesef ayarlayamamaktadır.
12 yıldır Ak partiye karşı her seçimde aynı yöntem kullanıyor.
Doğal olarak sonuç alınamıyor ve girilen her seçim kaybediliyor.
Aynı yöntemlerle girdiğiniz her seçimi kaybediyorsanız o zaman bir problem var demek ki.
Bu durumda ya problemi görmüyorsunuz ya da problemi görmek istemiyorsunuz.
Onun için parti mutfağının oturup bu konuyu masaya yatırması gerekir.
Negatif politik reklamın en güzel örneğini daha yeni yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş’ın kampanyasında gördük.
Kantarın topuzunu o kadar iyi ayarladı ki hem mesajlarını verdi hem muhalefetini yaptı hem de istediğinden daha fazla oy aldı.
Yeri gelince çok sert yeri gelince de olumlu ve pozitif mesajlar verdi.
Seçmen için seçtiği kelimelerde çok özenli davrandı.
Kırıcı ve rencide edici olmadı.
Son dönemlerde yapılan araştırmalar, ülkemizde seçmen profilinin değişmeye başladığını göstermektedir.
Seçmen aşırı negatiflikleri sevmiyor.
Seçmen aşırı karalamaları sevmiyor.
Bir araştırmaya konu edilir mi bilemiyorum ama kişisel görüşüm şudur; son cumhurbaşkanlığı seçiminde sandığa gitmeyen seçmenlerin büyük bir kısmının siyasi partilerin negatif politik kampanyalarına karşı bir nevi protestosu olabileceğini düşünüyorum.
Negatif politik reklamlar seçmenin sandığa gitmemesine neden olmuş olabilir.
Çamurda siyaset yapılarak seçmenlerin parti aidiyet duygusu arttırılamaz.
Seçmen
, parti reklamında kendinden bir şeyler bulmalı.
Onun için eleştirirken dikkatli olun.
Kantarın topuzuna dikkat edin!