Gazianteplilerin çok güzel bir sloganı var.
Dünya’da Türkiye, Türkiye’de Gaziantep!
İddialı, estetik, kulağa hoş gelen bir slogan.
Son 15-20 yıl içerisinde Türkiye’nin belki de en çok gelişen, en çok büyüyen şehirlerinden birisidir Gaziantep.
Bu işin sırrı kurtuluş yıllarına kadar gider.
Kurtuluş mücadelesindeki “ruh” Gaziantep’i bu günlere kadar getirdi.
Bu ruh; Gaziantep’i geleceğe de taşıyacak.
Bunda hiç kuşku yok.
Ancak!
Evet, işte bu “ancak” kelimesini biraz açmak gerekiyor.
Çocukluğumun bir kısmı, iş hayatımın son dokuz yılı Gaziantep’te geçti.
“Ancak” deme hakkımın olduğunu düşünüyorum.
İlk önce Gaziantep ile ilgili birkaç tespit yapalım.
Stratejik konumu itibariyle çok çok önemli bir yere sahiptir.
Türkiye’nin en genç nüfusuna sahip, en dinamik şehirlerinden birisidir.
Toplam nüfusunun %65’i 30 yaşın altındadır.
Harika gelişen bir sanayisi vardır.
Bölgesinin adeta lokomotifi konumundadır.
Müthiş bir girişimci potansiyeline sahiptir.
Dayanışma ve ortak hareket etme kültürü son derece iyidir.
Dünya’ya örnek olabilecek muhteşem bir mutfağa sahiptir.
Tarihi zenginlikleriyle de ön plana çıkmaya başlamıştır.
Dünya’nın en büyük Mozaik müzesine sahiptir.
“Dünya’nın en büyük mozaik müzesi”!
Böyle bir müze
, Dubai’de, Hindistan’da, Singapur’da olsaydı acaba nasıl yapılırdı?
Veya ABD’de, Almanya’da, Yunanistan’da olsaydı.
“Dünya’nın en büyüğü”.
Biz sanki burda algı eksikliği gösterdik.
Dünya’nın en büyüğü olmanın farkını, fark edemedik.
Dünya’nın en büyük mozaik müzesine tabi ki ziyaretçiler yoğun alaka gösterecektir.
Turistler gezer, bakar ve baktığı yerlerde güzel şeyler görmek isterler.
Gördükleri yerlerde tarihi dokuyu, mimari yapıyı ve estetiği önemserler.
Bir karar verilmiş, bu karardan dönüş yok artık.
Bundan sonra yapılacak olan mevcut konumunun güzelleştirilmesi olmalıdır.
İpekyolu, İstasyon alanı, Hacıbaba ve Karşıyakayı kapsayan geniş bir alanda yeni ve Dünyanın en büyük müzesine yakışır düzenlemelerin hayata geçirilmesidir.
Yoksa müzeye yazık edebiliriz!
Gaziantep’in tek problemi bu değildir tabi ki.
Eğitimde, sporda, sosyal hayatta daha yapılacak çok işler var.
Hep birlikte Gaziantep’i geleceğe hazırlamak zorundayız.
Kurtuluş mücadelesindeki “ruh” bunu gerektiriyor.
Bu “ruhu” kimse incitmek istemez herhalde.