HDP çok ciddi bir sınav ile karşı karşıya.

Bu güne kadar kaç kez kapatıldılar bilmiyorum.

Her seferinde adlarını değiştirip siyasete devam ettiler.

Bıkmadan usanmadan yollarına devam ettiler.

Seçim sistemindeki baraj uygulaması nedeniyle bu güne kadar bağımsız adaylarla seçime girerek hatırı sayılır vekil ile parlamentoya girdiler.

Ak partinin iktidarıyla birlikte normalleşmeye başlayan Türkiye’de siyaset pazarında kendini daha rahat ifade etme fırsatı bulmuş oldu.

Bu normalleşmeden cesaret alarak cesur bir karar alarak ilk kez parti olarak seçime girecekler.

Ama ne gariptir ki sahip olduğu tüm kazanımları R. Tayyip Erdoğan’nın Başbakan olmasıyla birlikte alan HDP'nin tüm siyasetini ak parti ve R.Tayyip Erdoğan’a muhalefet ederek gerçekleştirmesi de çok manidar bir durum.

Bu tür siyasetin seçmen tarafından bir karşılığı mutlaka olacaktır.

Doğruluğunu

, yanlışlığını 7 Haziran Akşamında hep birlikte göreceğiz.

Burada birkaç hususu ifade etmekte yarar vardır.

HDP'nin Meclise girmesi demokrasimiz için önemli bir kazanç olacaktır.

Barajı aşıp Meclise girmesi siyaseti rahatlatabilir diye ümit ediyorum.

Ama insanın içinde şöyle bir temenni de geçmiyor değil.

Keşke HDP'nin bu seçimdeki sloganı "silahlar toprağa, bizler meclise" şeklinde olsaydı.

Bir tarafta silahlar diğer tarafta mecliste bulunmaları nasıl olacak hiçbirimiz bilmiyoruz.

Türkiye çok büyük bir coğrafya ve Diyarbakır, Van,  Şanlıurfa, Hakkari, Şırnak'tan ibaret değildir.

Bu illerimizdeki kalabalıklar kimseyi yanıltmasın.

Keşke, HDP silahların toprağa gömüldüğü bir ortamda seçime gidebilseydi.

İşte o zaman İstanbul da, Ankara da,  İzmir de HDP'nin bağrına basardı.

Böyle bir şey olmuş olsaydı bugün baraj konusu konuşulmazdı.

%15'ler, %20'ler civarında oy oranları konuşulurdu.

Silahlar hala toprağın üstündeyken siyasetimiz ve demokrasimiz bunun üstesinden nasıl gelecek konusu bir muamma olarak karşımıza çıkacaktır. Batıdaki seçmenin kafası çok rahat değil.

İstanbul’daki, Ankara’daki, İzmir’deki, Aydın, Muğla, Edirne’deki seçmenin ikna edilmesi gerekiyor.

Seçmenin kafasındaki soru işaretleri bir tarafta dururken HDP'nin baraj ile dansını emekleyen demokrasimiz nasıl çözecek bekleyip hep birlikte göreceğiz.

Barajı aşabilirse zaten söylenecek sözümüz olmaz.

Demokratik bir şekilde tebrik ederiz.

Ancak barajı aşamaz ise işte o zaman HDP için çetin süreç başlayacaktır.

En ufak bir gerginlik, en ufak bir taşkınlık elde ettiği bütün kazanımları alıp götürecektir.

Bu açıdan bakıldığında HDP’ye çok önemli sorumluluklar düşmektedir.

Hem demokrasimiz hem de HDP için 7 haziran seçimleri çetin bir sınav olacaktır.

Ümidimiz bu toprakların bu sınavı güzel vermesidir.

Aksi takdirde birilerinin avuçlarını açıp beklediğini söylemek için kahin olmaya gerek yok.

Etrafımıza bakın ne demek istediğimi anlarsınız.

....................................