24 Aralık 2011 tarihinde Gaziantep’te önemli bir toplantı yapıldı.
25 Aralık Gaziantep’in kurtuluş gününün hemen öncesine denk gelmesi daha da önem katmıştı bu toplantıya.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer DİNÇER, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN de toplantıdaydı.
Gaziantep Valisi, Milletvekilleri, Kaymakamlar, Belediye Başkanları, Oda Başkanları, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının yöneticileri ve Gaziantepliler oradaydı.
Salonda sıcak ve güzel bir enerji vardı.
Toplantının konusu “eğitim”di.
Malum ya, Gaziantep eğitimde bir çıkmaza girmiş görünüyor.
Türkiye’deki genel başarı sıralamamız 60 ile 80. arasında değişmektedir.
Üzücü olan taraf da her geçen yıl sıralamadaki yerimiz daha da kötüleşiyor.
Hiç kimse bu gidişattan memnun değil tabi ki.
Daha birkaç ay önce göreve yeni başlayan Gaziantep Valisi Sayın Erdal ATA neredeyse bütün enerjisini eğitim konusuna ayırmış durumda.
Vali Bey’in bu iyi niyetli ve samimi çabası Gaziantep’te bir sinerji oluşturmuş durumda.
Her duyarlı Gaziantepli bir şeyler yapmak istiyor.
Derslik açığını kapatmak için maaşından 1000 TL veren de var, iki yıl içinde 5 tane okul yapacak olan da var.
Sekiz yıldır görev nedeniyle Gaziantep’teyim.
Gaziantep’in temel problemlerine karşı her zaman duyarlı olduğumu düşünürüm.
Beni çok rahatsız eden konuların başında tabiî ki eğitim de gelmektedir.
Eğitimin içinde gelen birisiyim.
Değişik Üniversitelerde on yıl kadar öğretim elemanı olarak çalıştım.
Bu konular üzerinde hala kafa yoran birisiyim.
Üç çocuğumu da Gaziantep’te okutuyorum.
Ayni zaman da iyi bir öğrenci velisiyim.
Söz hakkımın olduğunu düşünüyorum.
Önerilere geçmeden önce bir iki konuyu ısrarla belirtmek isterim.
Gaziantep’te her yıl ortalama 30.000 bebek dünyaya gelmektedir.
Bu rakam tek başına işimizin ne kadar zor ve önemli olduğunu göstermeye yeterli bence.
Nüfus artışına karşı çok köklü ve uzun vadeli projelerin devreye girmesi gerekmektedir.
Diğer bir konu da öğretmenlere yönelik araştırma ve analizler yapılması gerekliliğidir.
Bu konu için gerekiyorsa araştırma kuruluşlarından
, üniversitelerden akademik destek alınabilir ve görülecektir ki temel problem sadece derslik açığı değildir.
Şimdi bu konuyla ilgili çorba da benim de tuzum olsun anlamında birkaç öneri sıralamak isterim;