Bu gün 24 Kasım öğretmenler günü.
Bu vesileyle bütün öğretmenlerin bu güzel ve özel günlerini kutluyorum.
Çok kutsal bir görev yapıyorlar.
Çoğu bunun farkında ama bazıları ne yazık ki farkında değil!
Mesleğini hakkıyla yapan var
, kerhen yapan var, yapmak isteyip de yapamayan var.
Atanamayan öğretmenleri kast ediyorum.
Konuya farklı bir bakış açısı getirmek istiyorum.
Öğretmen deyince her nasılsa ilköğretim, orta öğretim ve liselerde görev yapan öğretmenler akla geliyor.
Bana göre öğretmen çok daha ötelerde!
Bir annenin, bir babanın öğretmenliğini unutmamak gerek.
En önemli öğretmenler anne ve babalardır.
Japonya'da okuma yazma oranı %100'dür.
Üniversite mezunu çoğu anneler ev hanımlığı yapmaktadırlar.
Bunun nedenini sorulduğunda şu cevabı vermekteler; "üniversite bitirmeyen bir annenin yetiştireceği çocuk ile üniversite bitiren bir annenin yetiştireceği çocuk farklıdır.
Ülkenin geleceği için daha nitelikli, daha kaliteli bir çocuk yetiştirmek için üniversite okumak zorundayım" diye cevap veriyorlar.
Bizim de bu bakış açısını yakalamamız gerekiyor.
Ama tabi ki bunun için daha çok zamana ihtiyacımız var.
Anne ve babanın yanı sıra bir servis şoförü, bir polis, bir hademe, bir güvenlik görevlisi, bir kantin görevlisi, bir otobüs şoförü yeri gelince bir öğretmen kadar önemlidirler.
Bunların her biri yaptıkları görev gereği her an öğrencilere bir şeyler öğretmek pozisyonundalar.
Onun için görevlerini yaparken bu bakış açısıyla hareket etmelidirler.
Bu konularda söylenecek çok şey var maalesef.
Eğitim alanında çok iyi değiliz, iyi gitmiyoruz.
Eğitimde kurumsallaşmayı, standartlaşmayı, nitelik ve kaliteyi uluslararası seviyeye getirmek için metodolojiye çok dikkat etmiyoruz.
Her gelen yönetim bir şeylerle oynuyor ve böyle olunca da ortaya garip şeyler çıkıyor.
Bunun için biz de her defasında eğitim sisteminden şikayet ederiz.
Bıkmadan usanmadan her şeyin başı eğitim, eğitim der dururuz.
Hele bir de şu aralar dersanelerin dönüştürülmesi konusu var ki eğitim konusu diplerde geziyor.
Bunu da fırsat bilerek öğretmen ve öğretmenlik görevi ile ilgili uluslararası standartlarda bir şeyler yapmamız lazım.
Bu konuda dünyanın en iyisi Finlandiyadır.
Finlandiya'dan alabileceğimiz çok şeyler olabilir.
Herkes öğretmen olmamalı, herkes öğretmen yapılmamalı.
Öğrenci daha lisede iken iyi bir rehberlikle öğretmen olup olamayacağı belirlenmeli.
Öğretmenlerin özlük hakları en yüksek düzeye çıkarılmalı.
Çok ciddi performans göstergeleri devreye girmeli.
Dedim ya, bu konuda söylenecek çok şey var, yapılacak çok iş var!
Ama ilk önce "demokrasi" konusunu çözmemiz lazım.
Tekrardan tüm öğretmenlerimizin "öğretmenler günü" kutlu olsun.
21/01/2009
20/01/2009
21/01/2009