Hiçbir işimiz kolay olmuyor.
Zora girmeden işimizi yapmıyoruz.
Biz zorları seviyoruz.
Bu genetik bir problem galiba.
Çok acayip ve garip bir ülkeyiz.
Ölümlerle bu kadar iç içe olan bir ülke var mıdır acaba?
Her tarafımız “ölüm” kaynıyor!
Peş peşe üzücü haberler aldık
İlk üzücü haber Afyon'dan geldi.
8 tane gencecik üniversiteli gencimiz trafik kazasında hayatlarını kaybettiler.
Klasik oldu.
Hemen her sene buna benzer birkaç tane “kaza” olur!
İsmi “kaza” konulur ama sonrasında hata yol’da olur, hata araç’ta olur, hata sürücü’de olur!
Bunun üzüntüsü ile acı içimizi acıtırken çoktandır yaşamadığımız bir acılı haber daha geldi.
Üç askerimiz arkalarından haince vurularak sokak ortasında şehit edildiler.
“Arkasından”!
Evet, hem de arkasından!
Bu nasıl bir hainlik, bu nasıl bir namertlik.
Sizi bu kadar hain yapan, sizi bu kadar namert yapan hangi değer acaba?
Kelimeler yetmiyor, sözler düğümleniyor.
Ne zaman bu ülkede güzel şeyler olmaya başlasa arkasından tuhaf olaylar oluyor.
Birilerinin bir planı olduğu o kadar belli ki.
Çözüm sürecine karşı olan arkadaşlara, dostlara bir iki kelime etmek isterim.
Sizleri çok iyi anlıyorum.
Tepkilerinizde haklı olabilirsiniz.
Kişisel olarak benim de için acıyor.
,'serif'; font-size: 12pt;">Ama denenecek başka yöntem kalmadı.
30 yıldır hemen hemen her türlü yol denendi ama sonuç alınamadı.
İlk kez sonuç alınmaya doğru gidiliyor.
Ama bu çok kolay olmayacak, içimiz acıyacak.
Herkesin şunu iyi bilmesi lazım.
Hem içerden, hem de dışarıdan birileri bu problemin çözülmesini istemiyor.
İçeriden ve dışarıdan birileri şehitler gelsin istiyorlar.
Analar ağlamaya devam etsin istiyorlar.
Sürece karşı olan arkadaşlar, Allah aşkına söyler misiniz, sizin öneriniz nedir?
Hepimiz elimize silahları alıp göğüs göğüse çarpışalım mı?
Kim kimi vuracak, kim kimi kıracak?
Demokraside her şeyi herkese beğendiremezsiniz.
Herkesi mutlu edemezsiniz.
Kabul edelim, etmeyelim bir süreç var ve devam ediyor.
Bu birilerini rahatsız ediyor, edecek.
Gözümüzün içine baka baka provakatif hainlikler olacak, bu güne kadar olduğu gibi.
Sakin olacağız, sağduyulu olacağız.
Sürecin ısrarla “sulandırıldığının” da farkında bu aziz millet.
Hiç merak etmeyin, yeri ve zamanı gelince bu aziz millet masaya yumruğunu vurur.
Bu aziz millet her şeyi görüyor.
Rahat olun.
..........