Toplum olarak çok sancı çekiyoruz.
Hiçbir şeyi beğenmiyoruz.
Hiçbir şeyi gerçek anlamda sevmiyoruz.
Her an cinnet halindeyiz sanki.
En ufak bir şeyde hiddetleniyoruz ve şiddete başvuruyoruz.
Müthiş tüketiyoruz.
Hiçbir şeyi hoş görmüyoruz.
“Ben” olmuşuz, “Biz” olamıyoruz bir türlü.
Toplum ve insanlar o kadar başıboş bırakılmış ki kimse sağında solunda olup bitenden haberdar değil.
Herkes kendini düşünüyor, kendi işi yolunda ise hiçbir şeyi görmüyoruz.
Son yurt dışı seyahatimde yerel yönetim biriminin ziyaretinde bir yetkili bir cümle sarf etmişti.
Çok güzel bir cümle idi.
“Yaşamak değil, beraber yaşamak sorundur”.
***
Gecenin yarısından sonra istediği gibi hareket haklarını insanlar nerden alıyor?
Havalar sıcak, insanlar balkonları çok kullanıyorlar ama gece yarılarından sonra bile sabaha kadar balkonda oturup yüksek sesle oturabiliyorlar, yüksek sesle müzik dinleyebiliyorlar.
Trafikte hız yapma, yavaş gitme, kırmızı ışıkta geçme hakkını nerden alıyorlar?
Trafikte iken camdan çöplerini dışarı atma hakkını nerden alıyorlar?
Gecenin bir vaktinde silahını çekip havaya ateş etme hakkını nerden alıyorlar?
Gecenin geç vakitlerinde havai fişek patlatma hakkını nerden alıyorlar?
Apartmanın veya sitenin bahçesinde düğün yapma, hatta sokak kapatıp sokakta düğün yapma hakkını nerden alıyor insanlar?
Durak harici yolcu almak, durak harici yolcu indirmek, trafikte istediği şekilde hızlı gitmek veya zaman doldurmak için yavaş gitme hakkını şoförler nerden alıyorlar?
Arabasının patlayan tekerini güvenlik şeridinde değiştirmeye kalkan bir adamı kural ihlal eden birisi çarpıyor ve adamın ölümüne yol açıyor bu ülkede kimsenin sesi çıkmıyor.
İnsanlarımız kural ihlallerinde o kadar rahat davranıyorlar ki yaptıkları hep yanlarına kalıyor.
Olan kurallara uymaya çalışan insanlara oluyor.
Birlikte yaşamak bir kültürdür.
Ortak yaşamak
, birbirlerinin hakkını gözetmek medeniyettir.
Birbirini sevmek, birbirini saymak, birbirini hoş görmek medenileşmektir.
Büyüklerimizin, liderlerimizin, yöneticilerimizin bu konuda bu topluma verebilecekleri çok şeyler vardır, olmalıdır.
Her anlamda gelişmekte olan bir toplumuz.
Bizim her anlamda eğitime ihtiyacımız var.
Bu toplum bu kadar boş bırakılmamalı.
Hiç zaman kaybedilmeden milli eğitim müfredatına “ortak yaşama” adlı bir ders konulmalıdır.
İlk öğretimden itibaren ortak yaşamanın kurallarını geleceğimize öğretmemiz gerek.
Lütfen.